Blog

13 Haziran 2007

Ormanda Kaybolmak

13 Mayıs Pazar günü Aktaş Vadisi yürüyüşüne eşim Ceyda ile katıldım. O günkü yürüyüş, benim için daha özeldi. Çünkü birkaç gün önce Gezginder’in sitesinden bir çöp toplama çağrısı yapmış, ben de çöp torbalarımı almış, yürüyüşe başladığım ilk adımdan itibaren heyecanla yolumun üzerindeki çöpleri toplamaya başlamıştım. Yürüyüş planımız, otoyoldan başlayıp E5 karayolu  üzerindeki Aktaş Orman İşletmesine ulaşmaktı. Muhteşem orman ve yaylalar içinden yürüyorduk. Havada günlük güneşlik. Yürüyüş öğle yemeği molasına kadar olağan geçti. Yemekten sonra mola verdiğimiz yayladan çıkıp orman içinde yürümeye başladık. Bazı arkadaşlarım çöp toplamada bana yardım ediyorlar, fotoğraf meraklıları da baharla fışkıran kır çiçeklerini resimliyorlardı. Grup, daha genişçe bir yolu yukardan aşağı doğru patikanın kestiği bir kavşağa geldi. Zati’ de çiçek resimleri çekmek için biraz geride kalmıştı. Hem Zati’ yi beklemek, hem de biraz soluklanmak için ayakta dinlenme molası verdik. Bende fırsattan istifade hemen 10-15 ilerde kalın gövdeli bir ağacın arkasına koşup, <çiçek toplama>  işine giriştim. Genelde birine muhakkak haber verirdim, ama bu sefer basiretim bağlandı. Bana göre, 2-3 dakikalık bir eylemden sonra ağacın arkasından rahat bir şekilde çıktım. Allah Allah, ortada kimse yok.. Telaşla ileri, sağa, sola koşuşturdum. Yok, kimse yok. Herkes sanki buhar olup uçmuştu. ORMANDA KAYBOLMUŞTUM. Hemen sakin olmam gerekiyordu. Bize öğretilen kuralları uygulamam gerekiyordu. Önce ilk kaybolduğum noktaya geldim. Sonra, yürüyüşlere ilk katıldığım günlerde Zatinin bana hediye ettiği düdüğü cebimden çıkardım, başladım öttürmeye. Bir kayanın üzerine oturmuş hem sürekli düdük öttürüyor, bir taraftan da halime gülüyordum. Fazlada endişelenmedim. Sonuçta Amazonlarda kaybolmamıştım. Arkadaşlarım, muhakkak ki eşim yokluğumun farkına varacaklar, beni aramaya başlayacaklardı. Biraz sonra bazı sesler duymaya başladım. Ancak rüzgardan dolayı sesin nerden geldiği belli olmuyordu. Bu nedenle, yerimden ayrılmayıp onların beni bulmasını bekledim  düdük çalmaya devam ederek. 5-6 dakika sonra aşağıdan Hasanın geldiğini gördüm.  Burada, grup yürüyüşlerinde büyük bir kural hatası yaparak eylemimi kimseye haber vermemiştim. Ama soğukkanlı davranarak ve kurallara uyarak da olayın büyümesini önledim. Onları endişelendirdiğim için grup arkadaşlarımdan ve çok üzülen eşimden tekrar özür diliyorum. Yeni başlayan arkadaşlarıma da grup yürüyüşü kurallarına kesinlikle uymalarını ve muhakkak yanlarında bir düdük bulundurmalarını tavsiye ediyorum.

Hafta sonu görüşmek üzere, hoşça kalın

Hüseyin Bozkurt

Gezi Anıları

Yorum Bırakabilirsiniz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir